15 Haziran 2023

BİR FİLMDEN KUR'AN'A


İstihbarat uzmanı, polis okulu öğrencilerine sorgulama teknikleri öğretiyordu. Kendi yaptığı bir sorguyu örnek olarak seçmişti. Sorguladığı kişinin, yurt dışına kaçan bir rejim karşıtına yardım ettiğinden şüphe ediliyordu. Görüşme kayıtlarını sınıfa baştan sona dinletti. Sonra sordu: "Dikkatinizi çeken bir şey var mı?"


Birkaç kişi, "Hep aynı şeyleri söylüyor." dedi.


Gerçekten de "O akşam neredeydin?" sorusuna hep aynı cevabı vermişti. "Filan arkadaşımla buluştuk. Sonra şuraya gittik. Biraz eğlendik. Ardından da gece yarısı ayrıldık. Şu ve şu kişiler de bunlara şahittir." Adamın onca baskı sonrası hala aynı cevabı vermesi, öğrencilerde "Galiba adam masum. Boş yere şüphelenmişler." fikrini oluşturmuştu.


İstihbarat uzmanı "Evet" dedi, "Hep aynı cevabı veriyor. Kelimesi kelimesine aynı cümlelerle." Sonra "Oysa" dedi, "Doğruyu söyleyen kişi, olayı her seferinde farklı yönden ve farklı şekilde anlatır. Yalan söyleyenler ise, hata yapmamak için ezberledikleri senaryoyu aynen tekrarlayıp dururlar." Ve son kaseti dinletti. Adam suçunu itiraf etmişti. O dakikaya kadar, tekrar tekrar söylediği ifadeler yalandı. Öğrenciler baka kaldılar.


Yabancı bir filmden bir kesit aktardım size. Aktarma sebebim ise şu: Geçenlerde Kur’an’daki peygamber kıssalarıyla ilgili bir soru gelmişti aklıma: "Kur’an neden eski peygamberlerin yaşadıkları olayları, farklı surelerde, her seferinde ayrı bir yönden ve değişik ifadelerle anlatıyor?" Tam ardından bu film denk geldi. Ve bana güzel bir cevap oldu.