8 Temmuz 2023

RENKLERİN ETKİLERİ


Elbise seçerken, araba alırken, evimizi döşerken yaptığımız seçimleri nelerin etkilediğini biliyor musunuz? Neden denizi seyrederken huzur duyar, çiçeklerle bezenmiş bir bahçede heyecanlanırız? Neden bazı restoranlarda aceleyle yemek yer ve hemen kalkarız? Neden sarışın insanlar bizde, "dikkat çekici ama yüzeysel bir kişi" izlenimi uyandırır? Hepsinin cevabı aynı: Renkler. Renklerin, ruh halimizi ve bedensel fonksiyonlarımızı etkilediği, artık kanıtlanmış bir gerçek. Hatta buradan hareketle 'kromoterapi' denilen bir tedavi yöntemi bile geliştirilmiş.


Size önce renklerin bilinen psikolojik etkilerini kısaca aktarayım:


KAHVERENGİ: ABD'deki bir sanat müzesinde, renklerin ziyaretçiler üzerindeki etkileri bir deneyle incelenmiş. Sergi salonlarının duvarları beyaza boyandığında, ziyaretçilerin daha yavaş hareket ettikleri, müzede daha fazla kaldıkları görülmüş. Duvarların rengi kahverengi yapıldığında ise, ziyaretçiler daha hızlı hareket ederek müzeden çabucak çıkmışlar. Bu etki tespit edildiğinden beri, dünyadaki hemen tüm fast-food restoranlarının sandalye, masa ve duvarları kahverengi boyanmaktadır. Yemeğini bitiren hemen kalksın, yeni müşterilere yer açılsın diye.


Eğer siz misafir ağırlamayı çok sevmiyorsanız, salon takımınızı kahverengi seçebilirsiniz. Konuklarınız, (sebebini anlayamadıkları halde) erken gitmeye can atacaklardır. Ama misafirlerinizin uzun süre oturmasını isterseniz, kahverengiyi salonunuzda, sohbet odanızda kullanmayın. Vaktiyle çalıştığım bir devlet hastanesinde koridor duvarlarının beyazdan kahverengiye çevrilmesi sonrasında, poliklinikler önündeki sıra bekleme kuyruklarında sürekli kavga çıkmaya başladığına şahit olmuştum.


Kahverengi aynı zamanda toprak rengidir ve mahviyet ve tevazuyu da çağrıştırır. Eğer bu renk giyinirseniz diğer insanların arasında kaybolur gidersiniz. Amacınız buysa o başka tabii. Nitekim çekingen hastalarımın sıklıkla bu renk giyindiklerini görürüm. Ama eğer dikkat çekmek istiyorsanız, iş toplantılarında sakın kahverengi giymeyin.


Kahverengi aynı zamanda teklifsiz, resmiyetten uzak bir renktir ve bu yönüyle karşınızdakinin size rahat açılmasını da sağlayabilir.


KIRMIZI, iştah açar. O yüzden dünyadaki büyük gıda firmalarının (Kola ve Fast-Food firmaları gibi) logolarında çok sık kullanılır. Aynı zamanda (adrenalin salgısına yol açtığı için) heyecanlandırıcı bir renk olan kırmızı, kan akışını hızlandırır ve tansiyonu da yükseltir. Kırmızı arabaların trafikte daha fazla kazaya karıştıklarını biliyor muydunuz? Tabii bunda arabasının rengini kırmızı seçen insanların zaten atak, girişken ve heyecan arayan tipler olmalarının da etkisi olsa gerektir.


YEŞİL ise huzur ve güven veren bir renktir. Bankalar logolarında bu rengi çok kullanırlar. Yatak odaları için de rahatlatıcı bir seçim olabilir. Ayrıca yeşil rengin üretkenliği arttırdığı da gözlenmiştir. Batıda büyük otellerin mutfakları yeşile boyanmaktadır, aşçıların performansı artsın diye. Batıdaki hastanelerde de yeşil çok kullanılır, çünkü rahatlatıcı ve sakinleştiricidir. Kişiye 'yuvasında gibi' hissettirir. Yeşil renge bakmanın mide ağrısını azalttığı da tespit edilmiştir.


SİYAH ise gücü ve tutkuyu temsil eder. Hırsı da ifade eder. Fonda kullanılırsa karamsarlık da verebilir. Konsantrasyonu en çok artıran renktir. Einstein'ın konsantre olabilmek için, perdeleri siyah, gün ışığı almayan bir odada oturduğu anlatılır.


MAVİ sakinlik simgesidir. Tansiyonu düşürür. O yüzden hastane personeli, güvenlik güçleri ve gardiyanların giysilerinde mavi tercih edilir. Batı ülkelerinde intiharları azaltmak amacıyla köprü korkulukları maviye boyanır. A.B.D.'de bir okulun duvarlarının portakal renginden maviye çevrilmesi sonrasında çocukların haylazlıklarının azaldığı gözlenmiştir. Buna karşılık mavi rengin biraz da boş vermişlik hissi uyandırdığını da ekleyelim.


LACİVERT ise kozmik bir renktir ve sonsuzluğu, otoriteyi, ulaşılmazlığı çağrıştırır. Birçok büyük firma logolarında bu rengi kullanarak imajlarını güçlendirmek isterler.


MOR nevrotik, karmaşık bir ruh haline yol açar, bilinç altı korkuları uyandırır. Özellikle hastanelerde hiç kullanılmaması önerilir. Ama maksadınız başkalarını korkutmak, sizden çekinmelerini sağlamaksa bu rengi kullanabilirsiniz tabii. Şiddete karşı faaliyet gösteren organizasyonlarda mor rengin sıkça seçilmesi tesadüf değildir.


PEMBE renk ise malum, rahatlatıcı, 'her şeyi tozpembe gösteren' bir renktir. İnsanların pembe elbiseli kişilere daha kolay ödeme yaptıkları fark edilmiştir. Bu yüzden İngiltere'de çoğu mağazada tezgahtar ve kasiyerler pembe gömlek giyerler. Bir Amerikan Futbolu takımının soyunma odası duvarlarının pembeye boyanması sonrasında sürekli yenilgiler almaya başlaması, pembe rengin etkilerinin en bilinen örneklerinden birisidir.


SARI mutluluğun, dikkat çekiciliğin ve geçiciliğin simgesidir. Bu yüzden tüm dünyada taksiler sarıdır ve araba kiralama firmaları da bu rengi çok kullanırlar. Fark edin, kiralayın ama geri getirin diye. Bankalar ise sarı rengi hiç kullanmazlar. "Paralar bizde uzun süre kalsın" diye düşündükleri için. İşyerinize bir gelen bir daha gelmiyorsa, koltukların veya duvarların sarı renginden olabilir bu, dikkat edin.


BEYAZ ise istikrarı ve saflığı temsil eder. Doktor ve hemşire kıyafetlerinde biraz da bundan dolayı tercih edilir. Bazı politikacılar da bu rengi dürüst oldukları imajı oluşturmak için kasıtlı olarak kullanırlar.


Renklerin etkileri yanı sıra, kişinin sevdiği ve sevmediği renklere göre kişilik tahlili yapmak da mümkündür. Şimdi size kısa bir test anlatacağım. Ama önce şu sekiz renk arasında en sevdiğinizden en sevmediğinize doğru bir sıralama yapın ve 1 den 8'e numaralayın lütfen:

Mavi, sarı, kırmızı, yeşil, gri, siyah, mor ve kahverengi.


Puanlama yaptıysanız değerlendirmeye geçebiliriz:


MAVİ: Sükunet ve sadakat rengidir. Maviyi ilk sırada seçenler hassas ve huzur arayan insanlardır. Hayatları kontrollü, hedefleri bellidir. Problemsiz bir hayat isterler ve bunun için bir çok şeyi feda edebilirler. Tutarlı ve sürtüşmesiz bir beraberlik arzu ederler. Mavi son sıralarda ise, tatminsiz olduğunuz ve sizi kısıtlayan şeyleri yıkmak istediğiniz anlamına gelir. Tekdüzelikten nefret ediyorsunuz demektir ama, bu yüzden aile ve iş hayatında süreklilik sağlamanız zor olabilir.


SARI: Sarıyı ilk üç sırada seçenler, iyimser kişilerdir ve geçmişe değil daima ileriye ve umutla bakarlar. Hayatı kolay görür, problemleri pek kafaya takmazlar. Ama bu, tembel oldukları anlamına da gelmez. Sürekli olmasa da sıkı çalışma dönemleri vardır. Hele sarıyı ilk sırada tercih ettiyseniz, bu sizin çok hareketli ve sürekli heyecan arayan birisi olduğunuzu gösterir. Sarı renk hayli geri tercihlerde kaldıysa, ümit ve hayallerinizi kaybetmişsiniz, kendinizi bahtsız hissediyorsunuz ve içe dönmüşsünüz demektir.


KIRMIZI: Arzu ve enerji anlamı taşır. İlk sırada kırmızıyı tercih edenler, dürtüsel davranan, kazanmak isteyen, enerjik kişilerdir. İyi bir lider olabilirler. Beklentileri yüksektir ve hayatı dolu dolu yaşamak isterler. Kırmızı son sıralara kalmış ise, yaşama sevinci ve macera arzusu çok azalmış demektir.


YEŞİL: Sebatkarlık, tutuculuk ve değişime direnç anlamındadır. İlk sırada tercih edilmişse, inatçı, sahiplenici ve hayli bencilsiniz demektir. Başarma hırsınız fazladır. Kıymetli şeylere sahip olmak, hatta onları biriktirmek isteyebilirsiniz. Tanınmak ve başkalarını etkilemek istersiniz ama, başarısızlık ve kayıp ihtimalleri sizi çok üzer. Yeşil son sıralarda kaldıysa, benliğiniz incinmiş, gururunuz kırılmış olabilir. Buna bağlı olarak da tenkitçi, alaycı ve dik başlı olabilirsiniz.


GRİ: Tarafsız, nötr bir renktir ve zıtlıklar arasında orta noktayı bulma isteğini temsil eder. Gri ilk tercihlerinizden ise, hiç bir yere angaje olmadan bağımsız kalmak istiyorsunuz anlamına gelir. Fikir ve duygularınız her an değişebilir. Bir gurup içinde erimekten nefret edersiniz. Yapan değil izleyen olmayı tercih edersiniz. Griyi son sıraya bırakanlar ise tersine paylaşmayı seven, bir guruba katılmak isteyen, arzulu, hevesli insanlardır. Bu kişiler hedeflerine ulaşmak için her yolu deneyebilirler.


SİYAH: 'Hayır!' demektir. Bu rengi ilk sıralarda seçen kişiler, kaderlerine isyan ediyorlar denilebilir. İdealleri, tutkuları uğruna her şeyden vazgeçebilirler. Eğer ilk iki tercih, sarı ve siyah ise, kişinin hayatında köklü değişiklikler yapmak üzere olduğu düşünülür. Normalde siyah son sıralarda seçilir ve bu da kişinin kaderiyle barışık olduğuna işarettir. Ama bir yönüyle de teslimiyetçi bir ruh halini yansıtabilir.


MOR: İç çatışmaları simgeler. İlk sıralarda seçmişseniz, dürtülerinizle huzur arayışınız arasında veya hükmetmeyle boyun eğme arasında çatışma yaşıyorsunuz demektir. Mistik ve büyüsel arayışlar içinde olabilirsiniz. Zihinsel olarak henüz olgunlaşmamış olduğunuz, hayal dünyasında yaşadığınız anlamı da çıkabilir. Mor son sıralarda tercih edilmişse, epey olgun bir yapıya, gerçeklerle yüzleşebilen bir kişiliğe işaret eder.


KAHVERENGİ: Fiziksel iyilik rengidir ve sağlığınıza gösterdiğiniz ilgiyi simgeler. Eğer kahverengiyi orta sıralara koymuşsanız, sağlığınız ve bedeninizle sadece gereği kadar ilgileniyorsunuz demektir. Bu da iyiye işarettir tabii. Hastalık evhamı olanlar, kendini fazla dinleyenler, kahverengiyi ilk sıralarda tercih ederler. İlk tercihiniz bu renkse, hayli endişelisiniz, güvenli bir çevre arıyorsunuz demektir. Mesela sığınmacılar genellikle bu rengi ilk sırada tercih ederler. Kahverengi son sırada olduğu takdirde ise, tersine, sağlığınızla gereği kadar bile ilgilenmiyorsunuz anlamına gelir. Sandığınız kadar sağlıklı olmayabilirsiniz. Hemen bir check-up yaptırın bence.