8 Kasım 2023

ÖLÜMCÜL ESPRİLER


Bir belgeselde izlemiştim. Bir dağcı, Everest tepesine tırmanma hakkında konferans veriyordu. Konu tırmanışın en riskli aşamalarından birine gelmişti. İki yanında dik ve derin uçurumlar bulunan bir sırttan geçişi anlatıyordu.


“Burası geçmesi çok zor bir yerdir. Çok da risklidir. Zira iki taraftan birine yuvarlanabilirsiniz. Eğer sol tarafa düşerseniz 2400 metre, sağ tarafa düşerseniz de 3500 metre aşağıya inersiniz.” Ve bir an durup, “Sağ tarafa düşmek daha iyi.” dedi. “Böylece biraz daha uzun yaşamış olursunuz.”


Seyirciler birkaç saniyelik bir duraklamadan sonra gülmeye başladılar. Espri ilk anda anlaşılmayan bir incelikteydi zira. İki tarafa düşünce de ölüm kesindi ama, sağ tarafa düşünce, dibe varana kadar biraz daha fazla zaman geçeceği için ‘biraz daha uzun’ yaşanmış oluyordu. Trajikomik bir anlatımdı gerçekten de.


Ve bu anekdotu anlattığım hemen herkes, espriyi yine birkaç saniye sonra anlayıp bayağı güldüler. Ama çoğu bunu ömür boyu unutmayacaktır muhtemelen. Zira anlatılan olay, olağan dışı bir koşulla ilgili görünse de, özünde gerçek hayatımızla bire bir örtüşüyor. Günümüzün moda konularından olan “Ne yaparsak daha uzun yaşarız?” sorusunun gerçek cevabı da burada. Ne yaparsak yapalım, ancak ‘biraz daha uzun’ yaşarız. Ama sonuç aynıdır. Her şartta kabre ‘düşeceğiz.’ Düşündürücü gerçekten.


Bu konuda, başımdan geçen bir olayı da aktarmak isterim. Dini yaşantısı pek olmayan bir arkadaşla sohbet ediyorduk.


Sordu: “Ne yapıyorsun?”

“Koşturuyorum.” dedim.

Gülerek “Nereye?” dedi.

“Kabre.” dedim.

“Ne diyorsun ya?” dedi. “Nasıl cevap o?”

“Ne demeliydim sence?” diye sordum. “Kısa vadeli bir hedef belirleyip, örneğin 'çocukların eğitimi için' filan mı demeliydim? Uzun vadede yolun sonu belli.”

“Hık-mık.” deyince de bir örnekle açtım:

“Bu hayat 110 metre engelli koşusu gibi. Arka arkaya engeller var. İlkokul, lise, üniversite, iş, evlilik, emeklilik, çocukları evlendirme vs. Ama bitiş çizgisi mutlaka ölüm. Şu an önümde olan engelden mi bahsetmeliyim sence, varacağım son çizgiden mi?”


Ve hayali bir örnek verdim:

110 metre engelli finali başlamak üzere. Spiker bir atlet ile röportaj yapıyor:

“Hedefiniz nedir?”

“İlk engeli geçmek.”

“??? Peki sonra?”

“İkinci engeli geçmek.”

“Daha?”

“Üçüncü engeli geçmek.”

“???”


Dünyada böyle cevap verecek bir atlet yoktur herhalde. Ama benzer cevaplar veren insanlar hayli çok. Hatta bizim de bazen benzer cevaplar verdiğimizden eminim. Dedim ya, düşünmek lazım.